Almanya’da Yaşamak

Türkler ve Almanlar arasındaki etkileşim

Almanya’ya gelişimin onuncu yılı şerefine, ‘Almanya’da Yaşamak’ adlı bir yazı paylaşmak istedim. On yıl önce bugünlerde valiz topladığım zamanlar sanki dün gibi. Konsolosluktan gelen vizenin hemen ertesi haftasına bulduğum bir uçak bileti ve birkaç valizle indim Stuttgart’a. İlk aldığım şey, bir parfümdü. Evet bir parfüm ile sadece kokumu değil hayatımı da değiştireceğimi sanmıştım.

Açıkçası burada baştan bir hayat kurduk, eşimle beraber. Eşyalarımızı bile tek tek alışımızı hatırlıyorum. Bir ay yatak, sonra çekyat hatta sonlara doğru bulaşık makinesi. Sevincimizi arkadaşlarla paylaştığımızı hatırlıyorum. Acaba kaç kişi bulaşık makinesini törenle alıyordur hala?

Bilsem gelir miydim?

Bu sorunun cevabı bende karışık. Sanki gelirdim. Ancak her karar bir vazgeçiştir ya hani, o sebeple dolu dolu gelirdim diyemiyorum. Yalnız eğer ‘Gelmek kararından memnun musun?‘ diye sorarsan, cevabım dolu dolu bir ‘Evet’ olur. Geride bıraktığım 10 koca yıl, su gibi akarken aslında bana da birçok yeni arkadaş kazandırdı. Gerçi bu konuda genelde şanslı bir insanım çünkü eski ve sıkı arkadaşlarım da burada olduğu için sanki gelmem gayet kararında bir adım oldu:)

Gelirken çekincem olmadan geldiğimi hatırlıyorum. Etrafımdaki herkes korkup korkmadığımı soruyordu. Ben de bir korku olmadı çünkü yapamazsam geri dönerim filan diyordum. Değişimden korkmak konusuna burada girmiyorum zaten ayrıntılı olarak bu yazıda paylaşmıştım.

Almanya’da en sevdiğim şeyler

İlk geldiğimde karşılaştığım sakinliğine bayılmıştım. Özellikle hafta sonu içinde kaybolduğum ormanlar, daha önce çok da ulaşılabilir değildi benim için. Havası da tam bana göre, serin yaz akşamları en sevdiğim. Almanya’da yaşamak da Almanya’ya alışmak da kolay bence.

İş ahlakı belki de ilk söylemem gereken şerlerden biriydi. İş ahlakı ve iş ortamı beni hala olumlu olarak şaşırtıyor. Özellikle Covid 19 zamanlarında bir kez daha ‘iyi ki…’ dedirtti.

Trafik ve belki de genel olarak özel alana saygı. Almanya’da özel alan anlayışı çok gelişmiş ve insanlar genel anlamda bir başkasını rahatsız etmekten çekinerek yaşıyorlar.

Almanya’da beni rahatsız eden şeyler

İlk dikkatimi çeken şey pazar günleri oldu. Her yerin kapalı olduğu bir pazar gününe alışmak kolay olmadı ama şimdi çok ideal buluyorum.

Ayrımcılık konusunu anlamam zaman aldı diyebilirim. Almanca öğrenmem de zaman aldığı için olabilir. Açıkçası yakın arkadaş çevremde ayrımcılık yaşamadım. Ancak hiç tanımadığım ve yanımdan geçerken sözlü bir şekilde bazı imalarda bulunan insanlara denk geldim. Bu konudaki tecrübem sabit, eğitimli insandan ırkçı da olmuyor ayrımcı da…

Be the first to comment

Leave a Reply

Your email address will not be published.


*