Albi Şehri

Ne dersin, bir az bilinene daha misafir olalım mı? Vallaha işin doğrusu Paris’e herkes gitti biz gidemedik:) Ama sanırım Paris hariç diğer Fransa kentlerini de gezdik:) Albi de bunlardan biri. Asıl amacımız Rodez’den Toulouse’a gitmekti ve tarihi bir şehir görünce kırdık direksiyonu, hem de düşünmeden… İyiki kırmışız çünkü karşımıza tarihi Eski Roma’ya dayanan bir UNESCO şehri çıktı. Bu arada ayrı bir başlık açmayayım, Albi’ye gitmek için Toulouse’a uçman en kolay yol olur. Çünkü Toulouse ve Albi arası 80 km ve yolları gayet keyifli ve manzara dolu. Hatta ilk Toulouse’a uçup sonrasında Albi ve Millau Köprüsü gibi bir tur yapabilirsin. Böylece bu güzel üç şehri birlikte görmüş olursun. 

Albi’yi özel kılan şeyler

Albi’de yapabileceğiniz en güzel şey yürümek. Şehir, kendini Tarn nehrine bırakmış. Sen de nehir kenarında gün boyu hiç sıkılmadan yürüyebilirsin. Tabiki her yerde olduğu gibi burada da görmen gereken bir katedral  var, Cathedrale Sainte Cecile… Mutlaka görmen gerek çünkü bu katedral dünyanın en büyük tuğla katedrali.

Peki Albi neden bu kadar çekici geldi? Bu kente ilk girdiğimde ufak bir yerleşim yeri olduğunu anlamam uzun sürmedi. Ancak öylesine romantik akan bir nehrin kıyısına kurulmuş ve öyle eski yapılara ev sahipliği yapıyor ki, etkilenmemem elde değildi. 

Albi ve Katharlar

Bunların yanı sıra bu şehrin, tarihte aslında çok önemli bir yeri var. Katharizmi daha önce duymuş muydun bilmiyorum. Sözlük anlamı ‘arınmış’ demek olan bu kavramla, ilk olarak Umberto Eco’nun bir kitabının dipnotunda karşılaştım. Katharlar için aslında kilisenin (Papa’yı kastediyorum) görüşlerine karşı çıkmış bir Hristiyanlık kolu denebilir. İşte bu topluluk aslında Albi’de ortaya çıkmış ve zamanla kuvvetlenmiş. Sonrasında malum haçlı seferleri ile (1209 Albi haçlı seferleri) bu topluluğa son verilmiş. Tabi bunula beraber şehir ağır hasar görmüş ve sonrasında kilise tarafından onarılmış. Bugün gözle görülür eserler de işte bu onarım sürecinden kalma eserler. 

Okumadım ancak Mine Kırıkkanat’ın da Gülün Öteki Adı isimli kitabında Katharlar’dan bahsediliyormuş. Ve hatta Mine Kırıkkanat, Şeyh Bedrettin’in, Katharlardan etkilendiğini öne sürmüş. 

1 Trackback / Pingback

  1. Millau Köprüsü - HARBİBEN

Leave a Reply

Your email address will not be published.


*