Diderot Etkisi

Diderot Etkisi

Bizim çağın Diderot’u olabilirmişim

İlk okuduğumda, bana ‘Evet, bu tam da benim…’ dedirten Diderot Etkisi, çok etkileyici bir temele dayanıyor. Neden bazen istemediğimiz ve arzu duymadığımız şeyleri satın alırız sorusunun tam cevabını bu etkide buluyoruz. Bu yazımda hem Diderot’u tanıtmak hem de bize kazandırdığı ‘Diderot Etkisi’ kavramını kendi içimde irdelemek istiyorum.

Diderot’un hikayesi

Tam adı Denis Diderot (1713-1784) olarak bilinir. Filozof ve bir fikir adamı olan Diderot, hayatının büyük kısmını fakirlik içinde yaşamış. Fakirliği tam olarak 1765 yılında kızının evleneceği sıralarda zirve yapmış ve kızına düğün hediyesi alamayacak duruma gelmiş. Onun durumundan haberdar olan Rus Çariçesi II. Katerina, Diderot’un kütüphanesini iyi bir paraya almış ve bu durum Diderot’un fakirliğinin son bulmasını sağlamış.

Eline para geçen Diderot, ilk olarak kendisine yeni bir sabahlık almış. Kıyafet o kadar güzelmiş ki evindeki diğer eşyalar arasında bu sabahlıkla gezmekten rahatsız olmuş. Kendi kelimeleri ile evde artık ‘hiçbir uyum, güzellik ve harmoni’ kalmamış. Bu sebeple sabahlığına uyacak bir halı almış. Bu sefer de masayı halıya yakıştırmamış ve hemen yeni bir masa almış. Sonrası malum heykeller, heykellere uyumlu bir ayna ve onlara uyan diğer eşyalar alarak tüm evi değiştirmiş. Bu sıralama farklı farklı anlatılsa da neticede, Diderot Etkisi ortaya çıkmış.

Sonuç olarak “eski sabahlığımın efendisi idim, yeni sabahlığımın kölesi oldum.” diyecek yere varmış.

Bütün bunlardan sonra olan bitenin farkına varan Diderot bu durumu kaleme alarak bizlere de ışık tutmak istemiş.

Bu bilindik hikayeyi bir kez daha hatırlamama sebep olan linki öneririm.

Neden bu etkiye gireriz?

Açıkçası bu etkiye giren birçok insan var ve ticari kuruluşlar da bu etkiye girelim diye doğal bir çaba içindeler ki bu gerçekten anlaşılabilir bir durum.

Bizim de eşimle beraber, aklımızdan çıkmayan bir örneğimiz var. Geçen yıl, evimizdeki kitaplığı kaldırıp duvarı sarıya boyadığımızda eşimle beraber bu etkiye kapıldık. Sonuç olarak sarı duvara uymayan sehpayı ve sehpaya uymayan halıyı değiştirmek zorunda kaldık. Bu duruma tekrarlanan bir doyumsuzluk desek hiç de yanılmış olmayız. Bize sorsan hala anlamış değiliz nasıl bir dönüşüme kapıldığımızı:)

Diderot’a göre ise bu etki aşağıdaki iki temele dayanıyor.

1. satın alınan bir eşya alıcının kimliğinin bir parçası haline gelir ve bu eşyalar birbirlerini tamamlama eğilimindedir.

2. alınan yeni bir eşyanın bu bahsedilen kimlikten sapması halinde, yeniden uyumlu bir bütün oluşturmak için yeni eşyaların alınması arzusuyla bir tüketim sarmalına girilmesi muhtemeldir.

Diderot etkisine girmemek için ne yapmalı?

Her ne kadar ben, her zaman bu taktikleri uygulayamasam da, belki sana faydam dokunur diye, pişmanlıklarımdan yola çıkarak birkaç şey yazmak istiyorum. Eşer senin de eklemek istediklerin olursa çekinme ve yorum yap. Ben de yazıma eklerim:)

Bilinçli bir tüketici olmak

Alacağın şeyi bilinçli bir şekilde almaya çalış. Her alacağın şeyi eline alıp düşün. Ona ihtiyacın var mı yoksa tamamen başka bir eşyana uysun diye mi alıyorsun sorgula. Onu aldığında başka bir ihtiyaç yaratacak mı bunu da düşün.

Üstüne yatmak

Bu deyimi ilk Almanya’da öğrendim ve uygulamalı olarak yakın arkadaşımız Ergin’den tecrübe ettim. Alacağın bir şey olduğunda hemen alma ve bir gün sonrayı bekle. Eğer hala ihtiyacın olduğuna inanıyorsan o zaman çekinmeden alabilirsin. Hatta bu arada internette o alacağın şeyi daha ucuza bulma ihtimalini de kaçırmamış olursun.

Alışverişin sebebini sorgulamak

Almakta olduğun nesne sana fonksiyonu ile yardımcı olmalı. İşlevi sebebiyle almıyorsan muhtemelen sebebini bilmediğin bir arzu ile almaktasın. Bu da seni Diderot durumuna düşürebilir.

Alışveriş alışkanlıklarını sen yönet

Alışveriş aslında sana hizmet etmeli. Yani satınalma arzularının esiri olmamalısın. Bunun üstesinden gelmek için kendine ödevler verebilirsin. Mesela bir süre hiçbir şey almamayı deneyebilir veya benim yaptığım gibi bir excel tutup alışverişlerini sorgulayarak bir sonraki aya daha bilinçli alışveriş yapmayı deneyebilirsin.

Başka bir tür satınalma davranışını anlatan Osborne Etkisi yazımı bu linkten okuyabilirsin.

Kaynaklar:

https://tr.wikipedia.org/wiki/denis_diderot

https://jamesclear.com/diderot-effect

1 Trackback / Pingback

  1. Osborne Etkisi - Harbiben

Leave a Reply

Your email address will not be published.


*