Her şeye Mazereti Olan İnsanlar

Mazeretim Var Araba Bozuk

Mazeretim var…

Ama şimdi bu konuya nasıl başlasam bilemedim. Ben aslında en iyisini yazarım ancak konu ilgi çekici değil. Bu yazıyı daha önce yazacaktım fakat kimse benden istemedi. Eyy sizin gibi her şeye mazereti olan insanlar, vallaha hayatta anlayamadığım ender tipler sizsiniz… Ne olacak yani ‘hadi deneyelim.’ deseniz… Biri sizden bir şey istediğinde, ‘gel deneyelim’ demek, ne kadar zor olabilir. Veya hatanızı kabul etmek mesela…

Bu konuyu seçtim çünkü sanırım mazeretleri hiç sevmiyorum ve kabullenemiyorum. Ayrıca birinin mazeretlerini dinlemek bana hiç de ilginç gelmiyor. Aslında ne kadar da ufak ayrıntılarda gizli, çoğu mazeretimiz ancak o ufak ayrıntılar, benim kulaklarımda büyüyor ve rahatsız oluyorum.

Bir insan neden mazeretlere sığınır

Bence mazeretlere sığınmamızın en büyük sebebi kendimizle barışık olmamak. Hatalarımızı ve eksiklerimizi kabul etmemek. Bazen de korkmak…

İnsan hata yaptığını fark ettiği an kendine bir ortak arıyor. Eğer o ortak bir insan değilse sığınacak diğer yol olarak da mazeretleri seçiyor.

Bu mazeretler günlük hayatımıza o kadar girmiş ki; hepimiz sütten çıkmış ak kaşık gibi kalıyoruz. Bu olay belki de çocukluğumuzdan başlıyor. Örneğin notlarımız düşük gelince öğretmeni suçluyoruz. Kavga edince karşı taraf bizi kışkırtıyor. Henüz ben kışkırdım diyene rastlamadım mesela:) Sanırım genlermizden gelen bir şey bu. Her türlü olayda ilk karşı tarafa yönelmek içimize işlemiş. Kaza yapsak ilk karşı tarafın hatalarını bulmaya yöneliyoruz. Bilgisayar oyununda hep kumanda yavaş:)

Hatalarla yüzleşmek

Öyle ya da böyle, hepimiz çeşitli mazeretler üretiyoruz. Ayrıca bazı durumlarda, mazeretlere sığınmak çok da doğal. Ancak bazılarımız o kadar çok mazeretlere sığınıyor ki; bir yerden sonra hiçbir hatasını görmez oluyor. Onlar için tüm dünya defolu:)

İşin garip tarafı, mazeret üretmekte zamanla uzmanlaşıyorlar ve onlara hiçbir şekilde hatalarını gösteremiyorsun. Ortaya tüm olaylara kendi penceresinden bakan insanlar çıkıveriyor birden. Bu insanlar, trafikte senin yolunu sana vermiyorlar ve durdurup sorsan kesin bir bahaneleri var. Her şeye mazereti olan insanlar, yürürken yere düşseler, yerde çukur vardır ve ondandır, veya ayakları kaymıştır ve sorun ayaktadır.

Halbuki mümkün mertebe uzak durmak gerekir bahanelerden. Hatalarını kabul edenler bir sonraki adımda daha iyi olabilirler. Sürekli mazeret bulanlar ise zamanla körleşir ve hep haklı olduğu yanılgısına düşer. Bu yanılgıya düşmemenin en kolay yolu, kendinle barışmak. Tabi ‘hadi barışalım’ demekle olacak iş değil. Herkesin aslında bir yönden eksik olduğunu bilmen yeterli. Hata yapmaktan ve eksik olmaktan korkma yani. Her hatanın bir sebebi olabilir ama sen sebebini bilsen de ona sığınma… Çünkü insan, eksikleriyle güzel… 

Diğer paylaşımlarımı okumak istersen, buraya bir link bırakıyorum…

Be the first to comment

Leave a Reply

Your email address will not be published.


*