
Kim bu karamsarlar?
İnsanın ömrünü tüketir bunlar. Üstelik sen farkına varmadan yer bitirir bütün enerjini. Aklıma birden Travis’in ‘Why does it always rain on me!’ şarkısı geldi. Karamsar insanlar için yazılmış olmalı bu şarkı. Bulut görse ıslanır bu insanlar. Bir de seni kışkırtır, bak bak çok yağmur yağacak diye:)
Bu insanlar hakkında yazmaya karar verdim çünkü sayıları gittikçe artıyor. Bunların bir özelliği de etkileme kabiliyetleri. İyimserlere nazaran etrafı kendine çekmekte daha iyiler. Tabi bunda, insanların kötü senaryoları daha çok dikkate alma yatkınlıkları da önemli rol oynuyor. Sanırım bu da genlerimizde var. Her durumda kötüyü düşünmeye daha yatkın oluyoruz.
Karamsarlığın sebebi
İnsan gerçeklerden ne kadar uzaklaşıyorsa, karamsarlığa ve iyimserliğe de o kadar yaklaşıyor. Burada önemli olan kıvamını tutturmak sanırım. Tabi karamsar olmaya daha yatkınız ve bu da genlerimizden geliyor olmalı. Olayı evrimsel psikoloji ile anlatacak olursak, ilk insanları düşünmemiz gerekir. İlk insanlar hayatta kalabilmek için karmasar olmak zorundalardı çünkü. Örneğin tepeden düşen bir taşı, iyimser olup rüzgarla ilişkilendirdiklerinde, eğer taş gerçekten rüzgardan düştüyse hayatta kalacaklardı ancak ya yukarıdan inen bir ayı ise? İşte o zaman, yukarıdan düşen her taşa ayı geliyor şeklinde bakmaya başladılar. Ayı gelmediği durumlarda şanslılardı ve ayı ise önceden haber veren taşa teşekkür ediyor olmalılar. Belki de karamsarlığa yatkınlığımızın tek sebebi bu değil ancak kuvvetli bir neden olduğu açık. Karamsar insanlar da insan:)
Karamsarlıktan kurtulmak
Karamsar olduğunun farkında olan ve bundan rahatsız olan birçok insan tanıyorum. Onları da unutmamak gerekir. Bu insanlar, herşeyi kötüye yormaktan yorulmuş ve korkularından kurtulup rahat bir nefes almak istiyorlar. Bu yazının başında gerçeklikten uzaklaştıkça karamsarlaşabileceğimizi yazdım ve sonuna kadar bunu savunuyorum. Belki bu tezim karamsarlıktan kurtulmaya da yardımcı olur. Başka bir deyişle, eğer karamsarlıktan kurtulmak istiyorsan bu durumda gerçekçiliğe yakınlaşman gerekir. Örneğin bulutları gördüğünde hava durumuna bakabilirsin. Tabi burada karamsarlığın, geleceğin kötü bir şekilde gerçekleşeceğine inanmakla da alakası ortaya çıkıyor. Böyle bir anda da gerçekçi olup, geleceğin henüz gerçekleşmediğini ve geleceği bilmenin biz insanlar için imkansız olduğunu görmekte fayda var. Böylece geleceğe dair kötü fikirlerin, aslında bizi yoran şeyler olduğunu görmüş oluruz.
Karamsarlığa meydan okuyan başka bir ilaç da kabullenmek. Büyüklerin deyişiyle tevekkül… Ben tevekkülü tam kişilerin karamsar olduğuna hiç ama hiç şahit olmadım mesela… Sanırım kabullenmek seviyesi insanı gerçekliğe yakın tutuyor ve bu durumda insan, gelecekten korkmaktan ziyade onu kabulleniyor.
Karamsar insanlar her yerde…
Herşey güzel de peki ya karamsarlarla aynı ortamı paylaşmak zorundaysak? Öncelikle Allah kolaylık versin… Hiç de kolay değil bu insanlarla uğraşmak. Mesela 0 km bir araba almışsın ve çekmişsin kapının önüne. Tam evden içeri gireceksin, komşun sana ‘hayırlı olsun.’ diyor. Tabi bir de son zamanlarda yaşanan trafik kazalarından ve artık trafik kazalarının her gün yaşandığından bahsetmeye başlıyor. Hemen uzaklaş oradan. İyi akşamlar dile ve uzaklaş. Eğer uzaklaşamıyorsan kulaklarını tıka ve dinleme. Yok artık aklına girdi mi ve kurtulamıyor musun? İşte o zaman da gerçekliğe yaklaşmaya çalış. Örneğin biraz iyimser olarak yapabilirsin bunu. Yani arabanla gezeceğin yerleri düşün, güzel yerlere gideceğini hayal et. Tabi bir de komşunun aslında genelde karamsar olduğu gerçeğini unutma. Böylece o pis etkiden kurtulabilirsin.
Genel bir önlem olarak, komşun da olsa karamsar insanlardan uzak dur. Böylece gün içinde daha az yorulursun. Madem buraya kadar okudun, sana bir geçeği de itiraf edeyim. Ben de bazen çok karamsar olabiliyorum. Öyle zamanlarda kabulleniyorum ve henüz gelecekle ilgili kötü duygulara kapılmak için erken olduğunu telkinliyorum. Faydası da oluyor tabi:) Ne de olsa gerçeklere yaklaştıkça uzaklaşıyoruz karamsarlıktan…
Diğer paylaşımlarımı okumak istersin diye iyimser bir link bırakıyorum buraya:)
1 Trackback / Pingback