
Uzun zamandır planladığımız Cinque Terre gezimizi de nihayet hatıralarımıza katabildik. Kesinlikle görmen gereken bir yer olduğunu düşündüğüm Cinque Terre, aynı zamanda UNESCO Dünya Mirasları listesinde yer alıyor. Türkçe olarak ‘Beş Toprak’ anlamına gelen Cinque Terre gezilecek yerler açısından olmasa da görülecek manzaralar açısından zengin beş adet dağ köyünden oluşuyor. Doğudan batıya sıralarsam, Riomaggiore, Manarola, Corniglia, Vernazza ve Monterosso al Mare isminde beş adet köyün ve sahillerinin olduğu bu alan aynı zamanda Cinque Terre Ulusal Parkı olarak da adlandırılıyor.
Cinque Terre’ye nasıl gidilir?
Yakın zamana kadar bu dağ köylerinin diğer merkezlerle ulaşımı yokmuş. Deniz yolu hariç ulaşmak neredeyse imkansız iken bugün bu köylerin hepsinin tren garları mevcut.
Turizmin de katkısı ile bugün birçok şekilde ulaşmak mümkün. Genelde insanlar La Spezia kentine gelip, oradan tren yolu ile gelmeyi seçiyorlar. Biz araba ile Pisa’ya geldiğimiz bir dönemde geldik ve arabamızı ilk köy olan Riomaggiore’de park edip diğer köyleri tren yolu ile gezdik. Tren biletleri günlük veya tek seferlik olarak satılıyor ve trene girmeden okutmak kritik bir bilgi olarak kalsın:)
Ayrıca Porto Venere gibi buraya yakın ve harika manzaralara sahip olan diğer bölge köylerinden de buraya gemi ile geçmek mümkün.
Ne zaman gelmeli dersen bence iki seçenek var. Ya yazın ve baharın sıcak aylarında gelip bir bütün et yığını şeklinde kalabalıkla beraber hareket edeceksin. Veya kış ve sonbahar aylarında gelip köylerin sakin ve gerçek yüzlerini tecrübe edeceksin. Biz ilk gelişimiz için ikinci seçeneği tercih ettik ve çok ama çok keyif aldık.
Riomaggiore
İlk durağımız Riomaggiore oldu. Köyün hemen girişinde gayet yeterli bir park yerine arabamızı park edip hemen keşfe başlamak istedik. Sahil kıyısına inen alt geçitten geçerken, buranın yazın ne kadar kalabalık olabileceğini düşünüp içten içe seviniyoruz.
Köyler arasında yürüyüş yolları mevcut biz de yürüyebildiğimiz kadar bir sağ tarafa bir de sol tarafa yürüyüp hem köyü daha net bir şekilde görme imkanına sahip olduk hem de kıyı şeritlerine vuran dalgaların sesini dinleyerek bir an olsun ayaklarımızın yerden kesildiğini hissettik.
Ben bu köyü çok sevdim.

Manarola
İkinci durağımız Manarola. Bu köyün de trenden iner inmez sahil kıyısına uzanan sokaklarını çok sevdik. Ayrıca sahile vardıktan sonra tepeye çıkması çok eğlenceli ve fotoğraf çekmek isteyenler için harika manzaralara sahip.
Cinque Terre gezilecek yerler denilince tabiki her köyün ayrı bir güzelliği olduğunu ve her köyün mutlaka görülmesi gerektiğini söylemem gerek. Buraya geldiğinde, özellikle sakin bir dönem olmasına dikkat etmen gerek. Böylece sadece gezilecek bir yeri değil aynı zamanda seni senden alacak doğal güzellikleri de tanımış olacaksın.

Corniglia
Köyler arasında kıyıya tepeden bakan tek köy burası. Denize tepeden bakan bir köy olması sebebiyle olsa gerek buraya araba yolu ile ulaşmak diğerlerine göre daha zor. Ancak sanırım, bu köylerin en çekici tarafı da, deniz manzarası.
Denize 100 metre yüksekliğe sahip bu köye, açılıp da bakmak isterdim. Böylece buraya yine gelmek için bir sebep bulduk:)
Vernazza
Vernazza da bizi bizden alan, Cinque Terrre köylerinden biri oluyor. Buradaki zamanımızı biraz daha uzatarak yeme içme ihtiyacımızı da karşıladık. Yemek olarak balık çeşitlerini tavsiye ederim. Burada yediğimiz kalamar gerçekten harikaydı.
Ayrıca sahil kenarında oturmak da çok keyifli.

Monterosso al Mare
Baştan söylemek lazım, Cinque Terre’ye deniz tatili için gelmek istersen en çok vaktini burada geçirmen gerekecek. Köyler arasında en uzun sahile sahip olan yer, bu köy.
Açıkçası burada gezmek istediğim II Gigante kısmına gidemedik. İşte bundan sebep, şimdilik iznini istiyorum çünkü ikinci Cinque Terre yazımı hazırlamaya koyuldum:)
2 Trackbacks / Pingbacks